3 Ekim 2017 Salı

Aneroksiya Nedir? Aneroksiya Ne Demek? Anoreksiya Hastalığı

 Anoreksiya hastaları kendilerini şişman zannetmelerinden dolayı aşırı spor ve diyet yaparlar. Açlık ve yorgunluk hissetmeyen bu kişiler giderek daha da kilo kaybeder.

 Anoreksiya nevroza genellikle ekonomik açıdan gelişmiş toplumlarda ve 18-40 yaş aralığındaki kadınlarda görülür. Genellikle mükemmelliyetçi yapıya sahip, takıntılı ve fiziki görünümüne çok dikkat eden kişilerin yakalandığı bu rahatsızlık yeme bozukluğu ile ortaya çıkar. Tıbbi olarak anoreksiya nevroza teşhisi konmuş hastaların iyileşme şansı %50 dolaylarında. Hastalık giderek şiddetlenebilir ve kişiyi ölüme kadar götürebilir. Hastalığın nedeni tam olarak bilinmese de stresli yaşam ve güvensiz çevre olasılığı arttırıyor.

 Hastalar fit olsalar dahi kendilerini kilolu hissederler. Kilo verdiklerinden sonra kiloları geri almaktan korku duyarlar. Bu takıntı haline gelir diyetin ve egzersizlerin dozu ve şiddeti artar. Bunun sonucunda fizyolojik ve psikolojik sorunlar ortaya çıkar. Ekseriyetle balerinler, mankenler ve bu meslek dallarına hayranlık duyan genç kızlar risk altındadır. Anoreksiya'nın kadınlarda görülme olasılığı erkeklere nazaran tam 10 kat fazladır. Depresyon ve birçok psikolojik rahatsızlığı beraberinde getiren bu hastalık kişileri ölüme kadar götürebilir. Bu hastalığa yakalanan kişilerde ölüm oranı yaklaşık %5 civarıdır. Ölüm sebebi açlık yahut intihar olabilir.

 Anoreksiya hastaları'nın hastane ortamında tedavi görmesi uygun görülür. Bu tam zamanlı ya da periyodik olabilir. Ağız yolu ile tedavi mümkündür. Uygun değilse damardan beslenme yapılır. Gözlem altında verilecek besinlerin kalorisi giderek artırılır.

1 Ekim 2017 Pazar

Okul Kaygısı Nasıl Aşılır?

 Okula yeni başlamak hem ebeveynler için hem de okul sürecine adım atacak çocuklar için endişe verici olabiliyor. Bu endişenin aşılması için birtakım noktalara dikkat etmek gerekir.

 Bu süreçte sadece çocuğun değil ebeveynlerin de kaygı durumları iyi yönetilmeli. Okula başlayış çocuk için yeni bir dünya yeni bir macera olsa da endişe yaratabiliyor. Ancak endişe ve kaygı öğrenilmiş bir durum, bir yanılsamadır. Bu endişeye verilecek ebeveyn tepkisi çok önemlidir.

 Okul Kaygısı Nasıl Aşılır?

 Birinci gün anne ve baba çocuğa okula giderken eşlik etmelidir. Gidiş geliş saatleri ve kimin getirip götüreceği çocuğa net şekilde açıklanmalıdır. Belirsizlik endişe yaratır.

 Kalabalık şekilde çocuğu götürmeyin. Ayrılığı zorlaştırır.

 Çocuklardaki ilk gün en büyük endişe kaynağı okulda kalacakları ve eve dönmeyecekleri yönündeki yanlış inançtır. İlk günler belirttiğiniz saatte aldıkça çocuk uyum sağlayacaktır.

 Rehber öğretmen ile ailenin işbirliği içerisinde olması alışma sürecini kısaltacaktır.

 Her çocuğun okula alışma süresi farklıdır. Bu alışma döneminde sürekli çocuk ile beraber olmak, görebileceği yerlerde bulunmak süreci zorlaştırır. Belirli bir süre güven bağını sağlayın, daha sonra çıkış saatlerini bekleyin.

Aşırı endişe sonucunda çocuklarda mide bulantısı, baş ağrısı görülebilir. Kesinlikle okuldan kaçma amaçlı bir mazeret olarak görmeyin. Unutmayın ki endişe yetişkinlerde de aynı etkilere sebep olur.

Bu gibi durumlarda en yardımcı seçenek çocukla konuşmaktır. Kaygı duyduğu durumları anlatmasını talep edin. Bu kaygının normal olduğunu, geçeceğini iyi bir dille aktarın. Kesinlikle okula götürmemezlik yapmayın.

 Kendinizden örnek verin. Aynı durumları yaşadığınızı, geçeceğini, arkadaşlar edineceğini söyleyin. Çocuk okuldan eve döndüğünde ailesini özlemiş durumda olacak ve okula gitmek istemediğinden bahsedecektir. Bu durumu kendinizde yaşadığınızı belirtirseniz sabretmesi gerektiğini aşılarsınız.
Dilerseniz bir uzmandan destek talep edebilirsiniz.