2 Ağustos 2016 Salı

Stanley Kubrick


  46 yılda sadece 13 filme imza attı Stanley Kubrick…  “2001: A Space Odyssey – 2001: Bir Uzay Macerası”ndan, “Dr. Strangelove”a, “A Clockwork Orange – Otomatik Portakal”dan “Full Metal Jacket”e kadar sinema tarihinde önemli yerler tutan filmler yönetti ve Amerikan sinemasının en farklı, en yenilikçi, en mükemmeliyetçi, en efsanevi yönetmenlerinden biri oldu.

  Stanley Kubrick 1928′de New York’ta doğdu. Babasının, okulda dersleriyle fazla ilgilenmeyen Stanley’i satrançla tanıştırması ve 13 yaşındayken de bir fotoğraf makinası alması, onun hayatını değiştirdi. New York’ta dolaşarak sık sık fotoğraflar çeken Stanley, çektiği fotoğrafları Look dergisine gönderdikten sonra 17 yaşındayken bu dergi için çalışmaya başladı. Sonraki yıllarda zaman zaman dergi için fotoğraflar çekti ve iyi bir sinema seyircisi oldu. Arkadaşı Alexander Singer ile sinemaya adım atma kararı alan Kubrick, 1951′de tüm birikimlerini toparlayıp “Day Of the Fight” adında bir belgesel çekti. Bunu izleyen iki belgesel “Flying Padre” ve “The Seafarers” sayesinde yapımcıların dikkatini çeken Kubrick, 1953′te “Fear and Desire”ı yapmayı başardı. İlk evliliği bu filmin çekimleri sırasında sona eren Kubrick, ilk filmiyle yönetmen olarak iyi eleştiriler aldı.

  Kubrick, sonraki iki filmi “Killer’s Kiss” (1955) ve “The Killing” (1956) sayesinde Hollywood’un da dikkatini çekti. 1957′de “Paths Of Glory”de Kirk Douglas’ı yönetti. Daha sonra Douglas, Kubrick’i arayıp “Spartacus” projesini devralmasını isteyecekti. Kubrick, filmi yönetmeyi kabul etti etmesine, ancak sette Kubrick’in tarzını benimsemeyenler de oldu: Görüntü yönetmeni Russell Metty, Kubrick’in görüntü yönetmeninin işini de yaptığından şikayetçiydi. Kubrick ise Metty’den susup oturmasını istedi. Sonuçta Metty, en iyi görüntü yönetmeni Oscarı’nın sahibi oldu.

  Kubrick’in sonraki projesi Marlon Brando‘nun rol alacağı “One Eyed Jacks” olacaktı ancak anlaşma sağlanamayınca Brando filmi kendisi yönetti. İkinci evliliği de yürümeyen ve Hollywood’la da yıldızı barışmayan Kubrick, İngiltere’ye yerleşti ve o tarihten sonra tüm filmlerini İngiltere’de çekti.

  Kubrick’in İngiltere’de çektiği ilk film 1962′de Nobokov’un ünlü eseri “Lolita” oldu. Daha sonra Kubrick, bir ilke daha imza attı. Dram olarak yazdığı “Dr. Strangelove or: How I Learned to Stop Worrying and Love the Bomb”un çok fazla ciddi konu barındırdığını düşünen Kubrick, filmi bir komedi olarak çekerek, nükleer tehlike hakkında yapılmış ilk komedi filmine imza atıyordu.

  “Dr. Strangelove”ın eleştirel ve ticari başarısı, Kubrick’e o andan sonra istediği her projede çalışma olanağını sağlayacaktı. O dönemde Kubrick, çeşitli projeler üzerinde çalışmayı sürdürüyordu: Hollywood’un ilk pornografik filmi hakkındaki “Blue Moon”, epik bir tarihsel biyografi olan ve stüdyoların para yatırmaya yanaşmadığı “Napoleon”, 2. Dünya Savaşı sonrası Avrupası’nda geçen “Wartime Lies”, ve daha sonra “Eyes Wide Shut – Gözü Tamamen Kapalı” adıyla çekeceği “Rhapsody”… Ama sonraki filmi Arthur C. Clarke’ın eserinden uyarlanan “2001: A Space Odyssey – 2001: Bir Uzay Macerası” oldu. “2001″, bir kült filme dönüştü, pek çok yönetmeni ve filmi etkiledi ve bilim-kurguda bir başyapıt olarak anıldı.

  Kubrick, “Lolita”dan sonra bir kez daha 1971′de büyük tartışma yaratan bir film yönetecekti: “A Clockwork Orange – Otomatik Portakal”. Anthony Burgess’in eserinden uyarlanan film, cinsellik ve şiddete yaklaşımı ile tepki toplayacaktı. 1975′te “Barry Lyndon”ı yönetmeye başlarken artık Kubrick, mükemmeliyetçiliğiyle bir efsane olmuştu. Oyuncular ara vermeden aynı sahneleri tekrar tekrar çekileceğinden haberdardılar artık…

  “Exorcist”in devam filmini çekmesi teklif edilen Kubrick, 1980′de kendi gerilimine imza atmayı tercih edecekti. “The Shining”, eserin sahibi Stephen King tarafından beğenilmedi, ancak kimi eleştirmen ve izleyiciler için bu film, bir kült filme dönüştü. “The Shining” için Kubrick’in kullandığı film ise ayrı bir rekor. 142 dakika süren film için 14500 dakikalık çekim yapılmış. (Normal bir filmde ise, filmin süresinin 5 ila 10 katı kadar çekim yapılıyor.) Aradan 7 yıl geçti ve Kubrick bu kez “Full Metal Jacket”le geri döndü. 1987′den 1999′a kadar “Eyes Wide Shut” ve Brian Aldiss’in “A.I”ı üzerinde çalışan Kubrick, Tom Cruise ve Nicole Kidman’la büyük gizlilik altında çektiği “Eyes Wide Shut – Gözü Tamamen Kapalı”nın kurgusunu tamamladıktan kısa bir süre sonra hayata veda etti…

  Kubrick Üzerine Notlar

  İlk eşi Toba Etta Metz Kubrick, “Fear and Desire”da diyalog yönetmeniydi. İkinci eşi Ruth Sobotka Kubrick “Killer’s Kiss”te bir balerindi. Üçüncü ve 41 yıl evli kaldığı eşi Christiane Kubrick ise “Paths Of Glory”nin sonunda çıkan Alman şarkıcı (filmdeki tek kadın karakter) idi.

  Filmlerinde sık sık klasik müzik eserlerini kullanırdı. (“2001″de “Mavi Tuna” ve “Otomatik Portakal”da “Beethoven’ın 9. Senfonisi” gibi)

  Umberto Eco’nun “Foucault’s Pendulum” adlı romanını sinemaya uyarlamak istedi ancak “The Name Of The Rose – Gülün Adı”nın uyarlamasından memnun kalmayan ve senaryoyu kendisi yazmak isteyen Eco’yla anlaşamadı.

  Kubrick, ilk filmi “Fear and Desire”ı kimse izlemesin diye tüm kopyalarını satın almak istemiş.

  “Spartacus” 12, “2001″ ise 10.5 milyon dolara malolmuş. Bu rakamlar o dönem için çok yüksek rakamlar sayılıyormuş. “2001″in 21 milyon dolar iş yapması ise stüdyo yöneticilerini çok memnun etmiş.

  Sette, çektiği film hakkında konuşmaktan ve filmlerinin bitmiş halini izlemekten hoşlanmazdı.

  “Otomatik Portakal”ın İngiltere’de çeteler oluşmasına yol açtığını duyan Kubrick, filmin yaşadığı sürece bu ülkede gösterilmesini istememişti. “Otomatik Portakal”, ancak 2000 yılında İngiltere’de vizyona girdi.

  Tüm Kubrick filmlerinde banyoda geçen bir sahne vardır.

  1975 yapımı “Barry Lyndon”da görüntü yönetmeni John Alcott’la ilk kez mum ışığında çekim yapma tekniğini geliştirmiştir.

  1993′te üzerinde çalışmaya başladığı “A. I”ı ölümünden sonra Kubrick’in isteği üzerine Steven Spielberg gerçekleştirdi.

  Tek Oscar’ını “2001″in özel efektleri için aldı. “Dr. Strangelove”, “Otomatik Portakal” ve “Barry Lyndon”la En iyi Yönetmen Oscarı’na aday gösterildi ancak bu ödülü alamadı.

  Ölümünden sonra vizyona giren “Gözü Tamamen Kapalı”, Kubrick’in box-office listesine 1 numaradan giren tek filmi oldu.

0 yorum: